Mardin Uçak Bileti

Suriye ile sınır illerimizden biri olan Mardin’in nüfusu 850.000 civarındadır. Fırat bölgesinde yer alan şehir, bilim insanları tarafından “bereketli hilal” (fertile crescent) olarak adlandırılan bölgede yer almaktadır. Mezapotamya, Mısır ve Doğu Akdeniz kıyılarını içine alan bu bölge insan yaşamı ve tarıma olan uygunluğu ile ilk medeniyet ve devletlerin ortaya çıktığı yerdir. Farklı dönemlere ait birçok antik kent, yerleşim ve eser bulunduran Mardin, bu yönleriyle turizm ve bilim camialarında adından sıklıkla bahsettirmektedir. Şehirde yer alan ve Hıristiyanlığın ilk yıllarından kalma kilise ve manastırlar sayesinde şehir inanç turizmi açısından da büyük potansiyele sahiptir.

Karasal iklimin hâkim olduğu şehirde kış ayları soğuk geçmekte, yaz ayları ise kurak geçmektedir. Farklı yıllarda alınan en yüksek ve en düşük sıcaklıklar 48,8 ve -14 santigrat derecedir. Sert iklimine rağmen çok verimli olan toprakları sayesinde Mardin’in en önemli gelir kaynağı tarımdır. Nusaybin, Savur ve Derik ilçelerinin içinde yer aldığı mikroklima bölgeleri buralarda fındık, üzüm, zeytin gibi ürünlerin yetişmesine olanak doğurmaktadır.

İlin ekonomik faaliyetlerinin 2/3’ü tarım, hayvancılık ve bunlara bağlı ticarete dayalıdır. Sanayileşme oranı ise oldukça düşüktür. Bölgedeki Güney Doğu Anadolu Projesi adımları tamamlandıktan sonra sanayiye yönelik tarım ile sanayinin de gelişmesi öngörülmektedir. Bunun yanında Suriye sınırına yakın toprakların tarıma kazandırılması için yapılan çalışmalar arttırılarak devam ettirilmektedir.

Türkiye ile Suriye arasında sınır geçişinin sağlandığı kapılardan biri olan Nusaybin Sınır Kapısı da Mardin’e bağlı Nusaybin ilçesinde bulunmaktadır. Yaklaşık 10 yıl kapalı kalan sınır kapısının 2022’de tekrar açılması ile başta Nusaybin olmak üzere bütün ilde ticaret olumlu biçimde etkilenmiştir.

Mardin Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mardin, ülkemizdeki kültürel çeşitlilik bakımından en zengin şehirlerden biridir. Farklı etnik köken, kültür ve dinden inanan birçok insan Mardin’de beraber yaşamaktadır. Bu çeşitlilik şehrin ticaret hayatından mimarisine kadar geniş bir çerçevede kendini göstermektedir.

Şehrin asırlara meydan okuyan kendine özgü mimarisi, her yıl birçok yerli ve yabancı turistin en ucuz Mardin uçak bileti arayışına girmesine sebep olmaktadır. Bölgenin kolay işlenen ancak dayanıklı taşlarıyla inşa edilen evlerin özellikle kapı ve pencere kısımlarında süslemeler bulunmaktadır. Bölgenin kavurucu sıcağından ve kışın serinliğinden korunmak için kalın duvarlar ile inşa edilen evler boyanmadan bırakılmaktadır. Tamamı toprak rengi olan evler bu özellikleriyle de bir bütünlük oluşturmaktadır.

Basamak basamak inşa edilen evler birbirlerinin manzarasını kapatmamaktadır. Bu özelliği ile genelde 2 katlı olan evler uzaktan bakıldığında tepeye yaslanmış bir merdiven gibi durmaktadır. Günümüzde birçoğu otel, restoran veya özel müze olarak hizmet veren evlerin karşılıklı kapıları, dar sokakları ve birbirini gören terasları Mardin’de yaşayan insanların sıkı ve samimi bir sosyal çevre oluşturmalarında önemli rol oynamıştır. Mardin’in bu kısmı 1979 yılında sit alanı ilan edilmiştir. 665 adet bina da tescillenmiş, binaların neredeyse tamamı koruma altına alınmıştır.

Şehirde bulunan ve özellikle eski binaların inşası için kullanılan sarı renkli taş “Mardin Taşı” ismiyle tescil edilmiştir. Engebeli ve pek fazla ormana sahip olmayan bölgede bu taş uzun yıllar yalnızca evlerin ve diğer binaların değil, altyapı sistemlerinin de inşasında da kullanılmıştır.

Artuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan ve Nusaybin yolu üzerinde bulunan Firdevs Kasrı (veya köşkü) Mardin’de bulunan en dikkat çekici yapılardan biridir. 2 kattan oluşan yapı döneme ait süslemelere sahiptir ve kendine hayran bırakan Mezopotamya Ovası manzarası ile dikkat çekmektedir. 13 ya da 14. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen kasrı özellikle bölgenin mimari ve tarihini merak edenler ile fotoğraf çekmeyi sevenler tarafından ziyaret edilmektedir. Firdevs Kasrı günümüzde özel bir yapı olduğundan ve içinde yaşayan aileler bulunduğundan dolayı tamamını gezmek mümkün değildir.

Şehirde el işi metal ve ahşap işlemeciliği oldukça yaygındır. Özellikle gümüşün ince teller haline getirilmesiyle gerçekleştirilen telkâri şehrin sadece maddi anlamda değil, emek anlamında da en değerli geleneksel işlemelerindendir. Yüzük, kolye, bileklik, küpe gibi süs eşyalarının yanında tepsi, ayna, çeşitli kutular, kemer tokalarının da imal edildiği telkâri özellikle Midyat ilçesinde gelişmiştir.

Gümüş işlemeciliğinin yanında bakır işlemeciliği de şehirde yaygındır. Bakırdan yapılan birçok eşya elle üretilmekte ve süslenmektedir. Kazanlar, tencereler, kaşık, çeşitli çanak ve tabaklar, kepçe ve kevgirler, güğüm ve ibrikler bakır kullanılarak üretilebilmektedir. Bakır ve gümüşün sahip olduğu anti bakteriyel özellikler bu ürünlerin mutfakta kullanılmasını yalnızca uygun hale getirmez aynı zamanda içine konulan yemeklerin daha uzun süre dayanmasına da yardımcı olmaktadır.

Taş işlemeciliği de önemli bir yere sahiptir. Bölgede bulunan değerli ve yarı değerli taşlar kullanılarak üretilen başta tespih olmak üzere birçok süs ve kullanım eşyası özellikle hediye olarak oldukça değerlidir.

Gümüş ve bakır işlemeciliği ile beraber ahşap oymacılık da Mardin’de önemli bir el sanatıdır. Ahşaptan el ile üretilen eşya, alet ve hediyelik eşyalar kalite ve dayanıklılıklarıyla tanınmaktadır. Bölgede el ile üretilen ve at ve eşeklerde kullanılan semerler de bir diğer önemli işçilik örneğidirler. Şehirde tamamen bitkilerden elde edilen doğal malzemelerle ve geleneksel yöntemlerle üretilen sabunlarında ticarete etkisi önemlidir.

Şehrin tanıtımını desteklemek için valilik tarafından her yıl fotoğraf yarışması yapılmaktadır. Yabancılar dahil şehri ziyaret eden herkese açık olan bu yarışmaya katılım her sene artmakta ve şehrin özellikle uluslararası alanda bilinirliğine olumlu etki etmektedir.

Mardin'de Konaklama İmkanları

Turizmin hızla geliştiği ilde yalnızca şehir merkezinde değil başta Midyat olmak üzere ilçelerde de ziyaretçilerin kalabileceği birçok otel hizmet vermektedir. Eski Mardin olarak adlandırılan ve sit alanı olan bölge içerisinde birçok otel ziyaretçilere hizmet vermektedir. Bu oteller farklı konseptlerde müşterilerine hizmet vererek farklı beklentileri karşılamaktadırlar. Bu bölgedeki otellerin geneli 3 ve 4 yıldızlı olsa da farklı oda ve talep edilen ekstra hizmetlere göre fiyatlarda farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Midyat’ta taş evlerdeki oteller Mardin’i ziyaret edenleri en çok tercih ettiği konaklama yerlerinden biridir. Şehrin doğal ve tarihi dokusu içerisinde bulunan oteller müşterilerine farklı bir zamanda ve ülkede uyanma hissini yaşattırmaktadır.

Mardin içerisinde büyük otel zincirlerinin 4 ve 5 yıldızlı otelleri de müşterilerinin konaklama ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu oteller aynı zamanda müşterilerine SPA ve havuz olmak üzere birçok lüks hizmet de sunmaktadırlar. Bu otellerin restoranları aynı zamanda hem yerel lezzetleri hem de ülkemiz ve dünyada sevilen birçok lezzetin servisinin yapıldığı en başarılı restoranlar arasında yer almaktadır.

Mardin il sınırları içinde konak konsepti ile hizmet veren birçok otelde hizmet vermektedir. Butik otellerle beraber coğrafyanın kültür ve adetlerini yakından tanımak isteyenler tarafından en fazla tercih edilen bu oteller aynı zamanda mimari olarak da şehrin geçmişiyle bağlantılı binalarda hizmet vermektedirler.

Mardin şehir merkezi ve ilçelerinde Öğretmen, Polis, Devlet Su İşleri başta olmak üzere birçok devlet kurumunun da misafirhaneleri bulunmaktadır.

Mardin’in Yöresel Yemekleri

Süryani ve Arap yemeklerinin ağırlıklı olduğu Mardin mutfağında, İpek Yolu'nun aktif olduğu zamanlardan kalan baharatlı yemek yapma alışkanlığı günümüzde de devam etmektedir. Ülkemizin diğer köşelerinde pek fazla görülmeyen meyve ve etin beraber pişirilmesi Mardin yöresi mutfağında sıkça uygulanmaktadır. Bulgur ve etin yoğun olarak kullanıldığı yemeklerde sebzeler kendilerine çok fazla yer bulamazken kenger kökü, meyan kökü, mazı, çemen, ebegümeci, gıbzara gibi otlar bölgede bol miktarda yetiştiklerinden dolayı birçok yemekte de kendilerine yer bulurlar.

Kaburga dolması, kibe, sembusek, imbeles (badem şekeri), kibe, ikbebet yemeklerinin coğrafi işaret aldığı Mardin bunlar dışında birçok yemeği ile de ünlüdür. Mardin usulü içli köfte (irok), işkembe dolması (kibbe), soğan kebabı, dobo, zingil bölgenin diğer ünlü yemekleridir. Ayrıca yine Mardin’e özgü olan bir kahve çeşidi olan mırra da mutlaka denenmesi gereken tatlardandır. Türk kahvesine benzer biçimde hazırlanan ve servis edilen ancak çok daha sert olan mırra, Mardin’in simgelerinden biri haline gelmiştir. Özellikle Süryani aileler tarafından Mardin’de yetiştirilen üzümler ile geleneksel yöntemlerle üretilen şaraplar da çok beğenilmektedir. Mardin’i görmeye giden turistlerin önemli bir kısmı kentten yakınlarına bu şaraplardan götürmektedirler. Süryani şarabı Mardin’in tanıtımında da büyük rol almaktadır.

Şehrin diğer denenmesi gereken lezzetleri erik yahnisi (alluciye), killice (mardin çöreği), firkiye ve harire tatlısıdır. Şehir merkezinde ve ilçelerde yerel lezzetlerin tecrübe edilebileceği birçok işletme faaliyet göstermektedir. Özellikle tarihi ve turistik noktalara yakın bu işletmelerin sayıları artmaktadır.

Bunun yanında şehrin hemen her noktasında fastfood ve geleneksel yemeklerin servislerinin yapıldığı kafeler ve restoranlar da hizmet vermektedir.

Mardin'de Turistik Yerler

Dara Antik Kenti, Mardin’de bulunan geç Roma dönemi kalıntılarından biridir. Bölgeyi güneyde bulunan Sasanilere karşı korumak için inşa edilen kale kentin bir kısmı kayalara örülerek inşa edilmiştir. Dara Antik Kenti, Mardin şehir merkezinin 30km güney doğusunda Oğuz Köyü'nde bulunmaktadır.

Mardin’in 4km doğusunda kalan Deyrulzafaran Manastırı'nın en eski kısımları 5.yüzyıla aittir. Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bina kompleksinin manastıra çevrilmesi ile inşa edilmiştir. Aziz Şleymun’un kemiklerinin buraya getirilmiş olması Deyrulzafaran Manastırının Hıristiyanlar için dini önemini katlamaktadır. Manastır günümüzde Süryani Kilisesi'ne bağlı olarak faaliyet göstermektedir ve birçok kişinin en uygun Mardin uçak bileti araştırmasına vesile olmaktadır.

Mardin’deki bir diğer önemli Süryani Manastırı Midyat ilçesinden 23km uzakta bulunan Mor Gabriel veya Deyrulumur Manastırı'dır. Araziye hakim ve meşe ağaçları ile kaplı bir konumda bulunan manastır, Süryani cemaatinin en önemli toplanma yerlerinden biridir. Milattan sonra 397 yılında inşa edilen yapı dünya üzerindeki en eski manastırlardan biridir.

Mor Behnam veya Kırklar Kilisesi, şehirdeki bir diğer önemli Süryani Kilisesine bağlı yapıdır. Diğer yapılardan daha yeni olan yapı 1293’ten itibaren Süryani Kilisesi'nin yönetildiği yapı haline geldiği için tarihsel olarak çok önemlidir.

Şehir merkezinde bulunan Meryem Ana Kilisesi, Süryani Cemaatine ait en yeni yapılardan biridir. 1986 yılında geleneksel yöntemler ile inşa edilen yapı daha sonra müze olmak üzere Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir. Kilisenin yanında bulunan Patrikhane ise çok daha eski olup 1895 yılında inşa edilmiştir.

Artuklu döneminde inşa edilen Mardin Ulu Camii, dönemin mimari özelliklerini en iyi yansıtan yapılardan biridir. 12.yüzyılda inşa edilen camiinin yapımında kullanılan taş işleme tekniği zaman içerisinde Mardin geneline yayılmış ve evlerin de yapımında uygulanmıştır. Cami, Mardin içinde en fazla ziyaretçi çeken yapılardan biridir ve günümüzde de ibadete açıktır.

Günümüzde hala kullanılmakta olan ve Mardin'in ticaret hayatında önemli yeri bulunan Kayseriyye Bedesteni veya halk dilinde yalnızca Bedesten, Ulu Camiinin kuzeyinde diğer çarşılarla beraber bulunmaktadır. Artuklu döneminde inşa edilen yapı sonrasında birçok kez onarım görmüştür.

Mardin Müzesi içinde bulunan eserler kadar içinde bulunduğu binayı görmek içinde görülmesi gereken bir duraktır. 1895 yılında şehirdeki birkaç dini bina ile birlikte Antakya Patriği İgnatios Benham tarafından inşa ettirilen bina, zaman içinde farklı amaçlarla kullanıldıktan sonra 2000 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yalnızca Mardin değil; Şırnak, Batman, Siirt illerinden de eserlerin sergilendiği müze çok geniş bir koleksiyona sahiptir.

Geçmişte Mardin’de çok önemli olan ancak günümüzde aynı ilgiyi görmeyen bakırcılık mesleğinin devam ettirildiği son yerlerden biri olan ve halk arasında Kazancılar Çarşısı olarak adlandırılan Bakırcılar Çarşısı, Ulu Camiinin 100 metre doğusundadır. Çarşı içerisinde faaliyet gösteren zanaatkarlar hem ev eşyası hem süs eşyası olarak kullanılabilecek birçok bakır eşya üretmekte ve satmaktadır.

Görkemli mimarisi ile dikkat çeken Şatana Ailesi Evi, bölge mimarisinin en güzel örnekleri arasında gösterilmektedir. Bir dönem PTT binası olarak hizmet veren bina günümüzde Artuklu Üniversitesi'ne devredilmiştir ve otele dönüştürülmesi planlanmaktadır.

Yukarıdaki bina ve alanlardan başka Mardin içinde ve çevresinde tarihi ve özellikle Hıristiyanlık için önemi olan birçok yapı ve doğal alan bulunmaktadır. Bunun yanında şehirde ekim ayının 2.ve 3. haftaları arasında Uluslararası Mardin Film Festivali düzenlenmektedir.

Mardin'de Ulaşım İmkanları

Mardin’de şehir içi ulaşım minibüsler ve belediye tarafından denetlenen özel halk otobüsleri ile sağlanmaktadır. Özel halk otobüsleri saat 07.00 ile 20.00 arasında hizmet vermektedir. Özel halk otobüsleri ve minibüsler ile şehrin neredeyse tamamına erişmek mümkündür. Eski şehir olarak adlandırılan bölgeye ise sokakların dar olması sebebiyle yalnızca bir noktaya kadar araçlarla ulaşılabilmektedir.

Minibüslerin çalışma saatleri 07.00 – 18.00 arasındadır. Hem minibüslere hem de özel halk otobüslerine yolculuk ücreti nakit olarak ödenmektedir. Mardin’de ön ödemeli kart sistemi henüz kullanılmamaktadır. Hayatın erken saatlerde başladığı şehirde hava karardıktan sonra çok fazla hareket olmadığından dolayı birçok taksi durağı 24 saat hizmet vermemektedir. Çok geç veya erken saatte taksiye ihtiyacınız olacak ise bunu önceden ayarlamanız veya araç kiralamanız tavsiye edilmektedir.

Mardin içerisinde faaliyet gösteren birçok araç kiralama şirketi bulunmaktadır. Araç kiralama seçeneğini değerlendirmeniz özellikle sıcak yaz aylarında daha konforlu yolculuk yapabilmenizi ve toplu taşım araçlarının saat kısıtlamalarına takılmanızı engelleyeceği için tavsiye edilmektedir.

İstanbul’dan ve İzmir’den otobüs ile 21 saat, Ankara’dan 15 saat süren Mardin yolculuğu uçak tercih edildiği takdirde büyük ölçüde kısalmaktadır. Ankara’dan uçakla 1.5 saatte ulaşılabilen Mardin’e İstanbul ve İzmir’den ise 2 saatte varılmaktadır. Kazanılan bu büyük vakitten dolayı Mardin uçak bileti fiyatları için duyulan merak ve ilgi artmıştır.

Şehir merkezinden yaklaşık olarak 20 km uzakta olan Mardin Havalimanı'na belediye tarafından denetlenen özel halk otobüsleri, Havaş servisleri veya taksi ile erişim sağlanabilmektedir. Kızıltepe yolu üzerinde bulunan Mardin Havalimanı'na ulaşım, yaklaşık olarak 45 dk sürmektedir. Havaş seferleri gün içindeki uçuşlara göre gerçekleşmektedir. Otobüs ve minibüsler havalimanından Kızıltepe istikametine devam ettiklerinden dolayı gün içerisinde sürekli olarak sefer yapmaktadırlar.

2500 metre uzunluğunda tek pisti olan havalimanının Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (orijinal kısaltması ICAO) tarafından verilen kısaltılmış kodu LTCR, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (orijinal kısaltması IATA) tarafından belirlenen kodu ise MQM’dir. Havalimanı, uluslararası uçuşlar için yeterliliğe sahip olsa da hiç sefer yapılmamaktadır. Mardin’den Ankara, İzmir, İstanbul, Antalya illerine karşılıklı uçuşlar gerçekleştirilmektedir.